1917 Ekim darbesinin üzerinden dört yıl geçmiş. Devletçi sapma, devrimi batırmış. Durum sorgulanıyor: Nerede yanlış yaptık?
Devletçi sapmanın mimarı Lenin de zorda, günü kurtarmaya çalışıyor. Zihinler oyalansın diye ha bire bahane üretiyor. Muhalefeti bastırmak için baraj atışı yapıyor, tehdit savuruyor:
İdarecilik kültürümüz yok, aldatıldık, geri kalmış ülkeyiz, cahiliz, Rus kötü işçi, hep o memurlar yüzünden, bizi sabote ettiler, dışarıdan yardım gelmedi, beyazları desteklediler, kahrolsun dış güçler, etrafımız düşmanlarla çevrili, safları sıklaştıralım, bu muhalifler var ya, alayı burjuva ajanı, bunlar dış güçlerden para alıyor, bunlar hain, susmazlarsa beyaz muhafız muamelesi yaparız, kurşuna dizeriz.
Lenin tabanı efsunlamak için bu minvalde bir çuval lâf ederken, bir yerde allah söyletiyor ve hakikatin şimşeği aniden çakıveriyor:
“Eski devlet aygıtını devraldık ve bu bizim için talihsizlik oldu.”
İşte bütün sorunların gelip düğümlendiği hakikat anı budur. Eski devlet aygıtını devralmak, istenmediği hâlde başa gelen bir talihsizlik değil, fakat 1917 Ekim’inde Bolşevik liderliğin taammüden işlediği majör bir günahtır.
Oysa Marks’a göre, devleti devralmak devrim demek değildir. Tam tersine, gerçek bir halk devriminin devleti parçalaması gerekir:
“Benim On Sekizinci Brumiyer’in son bölümüne bakarsan göreceksin ki, bir dahaki Fransız devriminin bürokratik-askeri makineyi artık eskisi gibi bir elden öteki ele transfer etmeye değil, fakat paramparça etmeye girişeceğini ilân ediyorum. Bu, Kıta’daki her gerçek halk devrimi için elzemdir.” (K. Marks, “L. Kugelmann’a Mektup”, 12 Nisan 1871, Seçme Yazışmalar, İng., s. 247.)
1917 Şubat’ında patlayan devrim, gerçek bir halk hareketi olarak, doğrudan demokrasi organlarını geliştirmek suretiyle devleti pratikte eleştirmeye, yani devleti parçalamaya girişmişti. 1917 Ekim darbesiyle devleti devralan devletçi sapma ise devlete dayanarak siyasal tekel kurma stratejisi uyarınca, devleti ufalamakta olan halk hareketine karşı konum aldı.
Darbe hükûmeti, devletin pratik eleştirisini geliştirmekte olan fabrika komitelerinin, otonom örgütlenmelerin, anti iktidar inisiyatiflerin üstüne yürüdü, sovyetleri işlevsizleştirdi, muhalefeti yasakladı. Böylece, 1917 Şubat’ında başlayan devrim, kızıl bayrak sallayan, sosyalizm nidaları atan devletçi sapma tarafından adım adım geriletilerek bastırıldı. Devletçi sapma, devrimin darbelediği kadim devleti makyajladı ve tek parti diktatörlüğü kurdu.